🪐 Kamuda Iş Güvenliği Uzmanı Ücretleri 2020
CSınıfı İş Güvenliği Uzmanı Maaşları Ne Kadar? 2022 Günümüzde İş Güvenliği mesleği her geçen gün popülerleşmektedir. Özellikle üniversite alanında büyük bir ilgi görüyor diyebilirim.
2807/2020: 5488 Sayılı Tarım Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi: Teklif ile, 2020 yılında koronavirüs salgınından etkilenen çiftçilerin ve gıda temin zincirinde yer alanların, gıda teminini kolaylaştırmak için desteklenmeleri amaçlanmaktadır. KOMİSYONDA: 27 -- 3: 2 / 3063: 28/07/2020
İş sağlığı ve güvenliği uzmanları maaşlarını 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (TMMOB) kanuni hükümlerini dayanarak almaktadır. TMMOB Yönetim Kurulu tarafından açıklanan 2020 yılı rakamına göre İş Güvenliği Uzmanları yaklaşık olarak 4750 TL maaş almaktadırlar.
Şuan piyasada İş Güvenliği Uzmanı olanlarda bir anket yapılsaydı. Mezun olduğunuz Akademik görevi değil de, İş Güvenliği Uzmanlığını yapacaksınız, kaç kişi bunu gerçekçi bulurdu. 6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanununun çıkış amacı İş Kazalarını e Meslek Hastalıklarını azaltmaya yönelikti.
İŞYERİHEKİMİ VE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ BAŞLADI ÖZET tarihinden itibaren; − Kamu Kurumları − 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan özel sektör işyeri işverenleri, İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi çalıştırmak veya bunlardan hizmet almak
Geçmişle birlikte bu pay yüzde 4 olarak alınacak. Sandık kurulacak: İş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin işveren tarafından ödenmesi tartışma konusuydu. Bu konuda çalışma yapılacak. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları ücretlerini kurulacak sandıktan alacak. Bunun için teknik çalışma yapılacak.
Kamudaİş Sağlığı ve Güvenliği 6 ve 7 nci maddeler 1/7/2020 . İş güvenliği uzmanı / İşyeri hekimi görevlendirmeleri
MADDE7 – (1) İşverence iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilecekler, bu Yönetmeliğe göre geçerli iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olmak zorundadır. (2) İş güvenliği uzmanlarından; (C) sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli sınıfta, (B) sınıfı belgeye sahip olanlar az tehlikeli ve tehlikeli sınıflarda,
İSG Yüksek Lisansİş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Eğitimi / 29.01.2018. İSG yüksek lisans yapmanız durumunda B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavına direkt katılma hakkı kazanmanızı sağlar. Yedi Tepe Üniversite ile yaptığımız anlaşma gereği İş Sağlığı ve Güvenliği yüksek lisans yapmak isteyen
İş Sağlığı ve Güvenliği Dernekleri Federasyonu (İSAF) Resmi Twitter Hesabı “Federation of Occupational Heath and Safety Associations”
A sınıfı iş güvenliği uzmanı maaşları; Ortak sağlık birimlerinde görev alanlar için ortalama 10.000 civarındadır. Kendi adına işyeri açarak bağımsız çalışanlarda ise gelir durumu kendi portföylerine bağlı değişebilmektedir. Yani ayda 20 bin lira kazanan da var 100 bin lira da. Kamuda iş güvenliği uzmanı
Kamuda görevli iş sağlığı ve güvenliği uzmanlar temel olarak aşağıdaki görevleri yerin getirmektedir; Acil durum planlarının hazırlanması. Çalışanların sağlık gözetimlerinin yapılması. Çalışanların İSG eğitimlerinin verilmesi. Risk değerlendirmesinin yapılması. Genel İSG hizmetlerinin uygulanması.
xMhd. Torba kanunla 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerlerinin ve kamu kurumlarının iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu 2020 yılına sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 2012'de hayata geçmişti. Ancak kademeli geçiş ile bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesi zorunluluğunun başlaması bir türlü söz konusu olamadı. Geçtiğimiz haftasonu yayımlanan torba kanunla 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerlerinin ve kamu kurumlarının iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu 2020 yılına ertelendi. Peki, hangi işyerleri için erteleme söz konusu ve neleri kapsıyor?ÇALIŞAN SAYISI DA ÖNEMLİİş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işyerlerini üç tehlike sınıfına ayırıyor. Çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli. İşyerinin NACE kodu işyerinde yürütülen ana faaliyete göre belirleniyor ve ana faaliyete göre tehlike sınıfı değişiyor. Örneğin süpermarket az tehlikeli, berber tehlikeli, maden çok tehlikeli bir işyeridir. İşyerlerinin tehlike sınıfları ve çalışan sayıları uyarınca uyması gereken yükümlülükler farklılaşır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu özel, kamu fark etmeksizin bütün işyerlerini kapsayan bir kanundur. Ancak işyerlerine getirilen yükümlülükler tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre değişir. Örneğin az tehlikeli bir işyerinde periyodik sağlık kontrollerinin en geç 5 yılda bir tekrarlanması gerekirken, tehlikeli bir işyerinde en geç 3, çok tehlikeli işyerlerinde ise en geç yılda bir sağlık muayenelerinin tekrarlanması neler var?Yine az tehlikeli işyerlerinde risk değerlendirmesinin 6, tehlikeli işyerlerinde 4, çok tehlikeli işyerlerinde 2 yılda bir yenilenmesi gerekir. Genel olarak bütün işyerlerinde işverenlerin yerine getirmesi gereken önemli sorumluluklar şunlar l-Risk değerlendirmesi yapmak, l Acil durum eylem planı yapmak,- Tahliye planı oluşturmak ve tatbikat yapmak,- Çalışanları bilgilendirmek,- Çalışanları eğitime tabi tutmak,- Çalışanların katılımını sağlamak,- Çalışan temsilcisi seçilmesini sağlamak,- İş kazalarının bildirimini yapmak,- İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmak,-İş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturmak,-Sağlık gözetimlerini gerçekleştirmek,- İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili tüm kayıtları tutmak,-İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve yardımcı sağlık personeli Güray BülbülAKŞAM
- 1019 Güncelleme - 1019 İş güvenliğinde küçük işletmeler için yeni dönem bugün başladı. 1 Temmuz 2020'den itibaren Az tehlikeli alanlarda faaliyet gösteren ve 50’den az çalışanı olan işyerlerinde de artık iş güvenliği ve sağlığı hizmeti verilmesi esas olacak. 1 Temmuz 2020 İş güvenliği ve sağlık hizmeti şartları İş güvenliğinde küçük işletmeler için yeni dönem yarın başlıyor. Az tehlikeli alanlarda faaliyet gösteren ve 50’den az çalışanı olan işyerlerinde de artık iş güvenliği ve sağlığı hizmeti verilmesi esas olacak. Yeni bir yasal düzenleme yapılmazsa 50’den az çalışanı olan hukuk bürosu, terzi, manav, market ve hatta apartmanlar da bu kapsamda olacak. Tek bir çalışanı dahi olsa tüm işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermesi esas olacak. Bu ise hizmet alımı veya işverenin kendisinin eğitim alması yoluyla olacak. Şart aranmıyor Eğitim alan bir işveren, işyerindeki sağlık gözetimi dışındaki hizmetleri verebilecek. Buna göre, işveren veya işveren vekili, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’yle protokol imzalamış kurum, kuruluşlar veya üniversiteler aracılığıyla verilen eğitimlere dahil olabilecek. Bu eğitimlere herhangi bir mezuniyet şartı aranmaksızın, 18 yaşını dolduran herkes katılabilecek. Buradan e-sertifika alınması yeterli olacak. Sağlıkla ilgili süreçleri ise kamu sağlık kurumları veya aile hekimlerinden takip edebilecek. Eğitim almayan işverenler, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından hizmet alımı yapmak zorunda olacak. “Biz bir yıl daha ertelenmesini istiyoruz'' Pandemi sonrası bu yükümlülüğün kendileri için ağır olacağını söyleyen TESK Başkanı Bendevi Palandöken de yaklaşık 1 milyon işyerinin bu zorunluluk kapsamında olacağını anımsattı. Palandöken, “Biz bir yıl daha ertelenmesini istiyoruz. Bu yükümlülük ek maliyet demek. Kimsenin şu ortamda iş güvenliği uzmanı tutma durumu yok. Önümüzü görmemiz gerekiyor. Umarım gerekli uzatma imkanı sağlanır” diye konuştu. İki kez ertelendi 2012 yılında çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için getirilen yükümlülüklerin önce 1 Temmuz 2016’da başlatılması benimsenmişti. Daha sonra bu tarih 2017 yılına ve çıkarılan bir torba yasayla da 2020 yılı temmuz ayına ertelendi. İşyerleri 3'e ayrılmıştı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla işyerleri az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli şekilde üç sınıfa ayrılarak, işyerlerinin tehlike sınıflarına göre kademeli olarak iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırması yükümlülüğü getirilmişti. Az tehlikeli sınıfta yer alan ve çalışan sayısı 50’den az olan işyerleri ve bazı kamu kurumları içinse bu yükümlülük yapılan yasal değişiklikle 1 Temmuz 2020 tarihine ötelenmişti. Bu işyerleri için tanınan yasal geçiş süreci yarın sona ermiş olacak.
İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların göre, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dahil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanmaktadır. Kanun kamu yada özel sektör ayrımı yapmamaktadır. Ayrıca bünyesinde 50 den fazla 4857 Sayılı İş Kanunu bağlı çalışan işçi bulunan kamu kurumlarında iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu devam etmektedir. Bünyesinde 50 den fazla 4857 Sayılı İş Kanunu bağlı çalışan bulunan bazı kurumlar iş güvenliği uzmanı bulundurarak kanunun amacı doğrultusunda hem özel sektöre hem de kamu kurumlarına örnek olmaktadır. Bu kurumlardan bir tanesi de yaklaşık ayda 1 çalışanını iş kazasında kaybeden Milli Eğitim Bakanlığıdır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunla beraber Milli Eğitim Bakanlığın yazı ve genelgeleri ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlar hiç vakit kaybetmeden 81 ilde İş Sağlığı ve Güvenliği Birimlerini kurarak çalışanlarına ve geleceğimizi emanet edeceğimiz yavrularımıza 15 milyon 713 bin verdikleri önemi göstermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim öğretimde sağlıklı bireyler yetiştirmek için, önce güvenli okullara ihtiyacı olduğunu görerek, kanunu uygulayan kurumlar arasında ön plana çıkmıştır. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İŞLEMLERİNİ BAŞARILI BİR ŞEKİLDE UYGULAMAKTADIR Bilgi ve tecrübesi ile günümüzde diğer kamu kurumlarına bile bu hizmeti verebilecek standarda çoktan ulaşmıştır. İl İSGB'ler tarafından yapılan çalışmalar sonucu bu güne kadar tüm okul okul ve kurumların risk değerlendirmeleri acil durum planları tamamlanmış, bir çok ilde itfaiye ile yapılan protokoller ile tatbikatlar ve tahliyeler yerinde yapılmıştır. Yine 2017 yılında tüm özel ve devlet yurtları başta olmak üzere, okul ve kurumlardaki kilitli yangın acil çıkış kapıları açılmış bu bilinç aşılarak, yeni felaketlerin yaşanmaması için riskler ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca, memur ve öğretmenin hemen hemen tamamına temel iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmiş olup acil durum ekipleri ayrıca yangın eğitimine alınarak yangın öncesi ve yangın esnasında yapılması gerekenler uygulamalı olarak gösterilmiştir. İl Milli Eğitim müdürlüklerine bağlı İlk Yardım Eğitim Merkezleri kurularak, mevzuat gereği zorunlu olan ilk yardım eğitimleri başlamıştır. Şu ana kadar binlerce çalışan ilk yardımcı olmuştur. Bütün bunlarla beraber güvenli davranışlar artarak riskler azaldığı gibi okullarımızdaki güvenli durumların da arttığı gözlenmektedir. -Merdivenlere kaygan bantların yapıştırılması, -Kışın serilen kaymaz halılar, -Korkulukların standart ölçülere uydurulması, -Merdiven ve kat havalandırma boşluklarına güvenlik ağlarının takılması, -Sınıf pencerelerinin açılmasının sınırlandırılması, -Okul bahçelerine araç alınmaması, -Uyarı ikaz işaretleri, -Toplanma alanlarının işaretlenmesi, -Öğrencilerin elektrik çapılmalarına karşı okullarda kaçak akım rölelerinin taktırılması, -Yangın tüplerinin kontrol edilmesi, -Asansör ve kalorifer cihazlarının kontrollerinin takibi, Gibi bir çok tehlikeli durumların ortadan kaldırılması için tedbirler alındığı gözlenmektedir. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında iki yıllık bu sürede İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı öğretmen ve personellerimizin işveren vekilleri ile bu kadar başarılı işler yapması okul ve kurumlarımızı adım adım daha güvenli hale getirmesi bizleri gururlandırmakla beraber diğer kamu kurumlarına da örnek olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının yapmış olduğu bu çalışmaların bütün kamu kurumlarında uygulanması ve kanundan bütün çalışanların yararlanması için herhangi bir erteleme yapılmayarak kanunun hali hazırdaki gibi İş Sağlığı ve Güvenliği işlemlerinin 1 Temmuz 2017 tarihinde uygulamaya girmesi gerekmektedir. Fakat 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun "Yürürlük" başlıklı 38. maddesi 1. fıkrası a-1 bendindeki; "1Bu Kanunun; a 6 ve 7 nci maddeleri; 1 4857 sayılı İş Kanununun mülga 81 inci maddesi kapsamında çalışanlar hariç kamu kurumları ile 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1/7/2017 tarihinde, yürürlüğe girer." şeklinde, kanunun "İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri" başlıklı 6. maddesi ve "İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi" başlıklı 7. maddesi 1 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe girmesi gerekirken 20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 1 Temmuz 2017 tarihine ertelenmiştir. Fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunun 01/06/2017 tarihli Tutanaklarının 107. sayfasında komisyona; görüşülmekte olan Kanun Tasarısına eklenmek üzere sunulan aşağıdaki önerge ile; Bu önerge, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 1 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi gereken "İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri" başlıklı 6. maddesi ve "İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi" başlıklı 7. maddesinin yürürlüğe girme tarihinin 1 Temmuz 2020 tarihine ertelenmesi teklifidir. Hükümet önergeye katılmış ve yapıla oylamada önerge kabul edilerek madde ihdası gerçekleşmiştir. İlgili maddelerin yürürlüğe girmesinin 1 Temmuz 2020 tarihine ertelenmesi için kanun tasarısının Meclis Genel Kuruluna gelerek kanunlaşması ve ardından Resmi Gazetede yayınlanması gerekmektedir. KAMUDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İŞLEMLERİ 2020 YILINA ERTELENMEMELİDİR Bu erteleme yapılan tüm İş Sağlığı ve Güvenliği işlemlerinin sekteye uğramasına neden olacak yetişmiş iş gücünün heba olmasına sebebiyet verecektir. En azından Milli Eğitim Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği iş ve işlemleri gerçekleştirecek imkan ve kabiliyete sahiptir. Ayrıca, ÖSYM tarafından İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavı 2014 yılından itibaren yılda iki defa sınav yapılmaktadır. Bu sınavlarda yüzlerce uzman sınav kazanmış ve görev almayı beklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı pilot seçilerek uygulamaların diğer bakanlıklara ve özel sektöre öncülük yapması açısından faydalı olacaktır, kanunun çıkartılıp hemen hemen tüm sektörlerde veya kamu kurumlarında 2020 yılına ertelenmesi mantıklı değildir. Ahmet KANDEMİR Facebook'tan takip etmek için tıklayınız
Yıl sonu itibariyle kamu kurumlarında uygulanacak İSG, bazı memurların bütçelerini artıracak. liralık ek gelir söz İş Sağlığı ve Güvenliği İSG Yasası bu yıl sonu itibariyle kamu kurumlarında başlayacak. İş güvenliği uzmanı olan memurlar fazladan lira ek ödeme işverenleri, işyerlerini ve çalışanları kapsamına alan yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası, kamu kurumlarını ve kamu çalışanlarını da yakından ilgilendiriyor. Bugün'den Sadettin Orhan'ın verdiği bilgilere göre bu yasayla yeni bir iş fırsatı ortaya olan yaşadıBu yıl sonu itibariyle yasanın genel yükümlülükleri kamu işyerlerinde de başlayacak. İş sağlığı ve güvenliği personeli çalıştırma zorunluluğu ise 30 Haziran 2014 itibariyle başlıyor. Kamu kurumları, kendi bünyelerindeki mühendis, mimar ve teknik elemanları -belge sahibi olmaları şartıyla- iş güvenliği uzmanı olarak TL ek maaşSöz konusu personel, ihtiyaç olması halinde diğer kamu kurumlarına da benzer hizmeti verebilecek. İş güvenliği uzmanı olarak görev alan teknik personele, normal maaşının yanında ayda 1200 liraya kadar ek ödeme verilecek. İş güvenliği uzmanı olan teknik personel, esas görevinin yanında ayda 80 saate kadar iş güvenliği hizmetlerinde görev sektöre de zorunluİSG Yasası'yla birlikte, gerek kamuda gerekse özel sektörde, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri çok daha aranır hale gelecekler. Zira daha önce 30 bin işyerinde görev alırlarken, şimdi1 milyon 400 bin işyerinin onlara ihtiyacı
Arkadaşlar kamuda tehlikeli sınıfta bir işyerinde İG uzmanı olarak görev yapıyorum,tabi aylık 55 saat civarı bi görevlendirmem var ve bu süre üzerinden ücretimi alıyorum,tabi bu ücret vs gibi konularda kurumda bakış açısı sığ ve aslında tam da bu tür konuların cahili diyebileceğimiz zatların yüzünden zamanında bu ücret ödemeleri ile ilgili bizde de bi mücadele oldu, şükür ki 3-4 senedir ücretimizi alıyoruz,gerçi ben İG uzmanlarına ücret ödemesi gibi bir yönetmelik maddesi gündemde dahi yokken İG uzmanlığı görevini 2 yıl gönüllü olarak sürdürdüm,tek amacım çalıştığım yerde bişeyleri değiştirebileceğim konusundaki inancımdı,yani biraz idealist yaklaşıyordum konuya,hatta İG uzmanlığı kavramı ortada yokken İş Güvenliğinden Sorumlu Mühendis diye bi görev vardı ve ben asıl işimin yanında o görevi tam 13 yıldır İş Güvenliği ile yatıp iş güvenliği ile karşıma yeni bir engel daha çıktı ve bir çoğunuzun da karşısına ya çıkacaktır ya da zaten çıkmıştır. İki yıl önce kurumumuz bu yazı gönderdi personel servisimize ve İG uzmanlarına eğitim ücreti ödenmemesini ,eğitim verme işinin İG uzmanının görevleri arasında olduğu ve zaten saat başı ücret aldığımız için bize eğitimler için ayrıca ücret ödenmemesi gerektiğini ve bunu da Devlet Personel Başkanlığının bundan 6-7 yıl önce başka bir kamu kurumuna verdiği bi görüş yazısına dayandırarak bize bi yazıyla ben iki yıldır verdiğim eğitimlerden ücret güvenliğini bazan çalışana bazan işverene rağmen sağlamak için zaten yıllardır büyük bir mücadele içindeyken bu şekilde kendi haklarımız için de ayrıca çaba göstermek zorunda kalmak üzücü tabi ama yıllar alsa da elbet bigün herşey daha bi yoluna arkadaşlarıma tek tavsiyem şudur ki hiçbiriniz sakın ümitsizliğe kapılmayın ve bu alanda çalışmaya devam ederken bir takım özlük haklarını da kazanıncaya kadar özellikle İş Güvenliği meselesine odaklanmaya devam hep öyle yaptım kendi haklarımı korumaya çalışırken bu konuyu ikinci planda tutup çalışanın İş güvenliği ile alakalı konsantrasyonumu hep korudum. Haa şunu da atlamadan geçemiycem ben her yıl Ocak, şubat ,mart aylarında kurumumdaki işçilere full eğitim faaliyetine 112 saatlik ve 16 saatlik eğitim alması gereken gruplarımızın sayısı yaklaşık 10-12 oluyor ve genelde her yıl 150-180 saat arası bi eğitim vermilş oluyorum. Tabi bu eğitim işinin ne denli önemli olduğunu zamanında keşfettiğim için yıl içerisinde her iki ayda bir tüm çalışanlara atölyelerinde ilave eğitimler veriyorum ama bu eğitimleri o zaman diyecekler ki fazla para almak için bu faaliyetleri de o sebeple bu eğitimleri gayriresmi şekilde ve gayriresmi toplamda 400 saat civarı eğitim veriyorum. Şimdi size bi matematik hesabı,ben şuan aylık 55 saat İg artmadan önce de 28 ya devlet bi yönetmelik değiştirdi sürem 10 saate düştü veya 100 saate yorum hep aynı olacak '' eğitim zaten senin görevlerin arasında ,o sebeple sana ücret ödeyemeyiz'' Diyelim ben 28 saaten üç ayda toplam 84 saat İG uzmanıyım ,nasıl olurda bu üç ayda verdiğim 180 saat eğitim bu 84 saatlik görev sürem içinde aylık 55 saaten üç ayda toplam 155 saat İG uzmanıyım ve 150 saat de eğitim verdim diyelim ve bu süre tam olarak bunu karşılıyor,peki bu üç ayda İG uzmanının yönetmelikteki diğer görevleri ne olacak .Yani kurumlar bu işlerde görevlendirdikleri kişilere para ödememe konusuna o kadar yoğunlaşıyorlar ki,çalışanın güvenliği konusunda da aynı yaklaşımı gösterseler bu durumu rahatça kabulleneceğim .Neyse daha fazla başınızı ağrıtmayayım ,bizler yine işimizi hakkıyla yapmaya devam edicez ben ücret ödeseler de ödemeseler de yılda 400 saat eğitim vermeye devam edicem çünkü ben bunun semeresini almaya başladım,her yıl 3-4 tane hafif yaralanmalı,her iki yılda 1-2 ağır yaralanmalı kaza olan bi tesiste son üç yıldır 0 iş kazasına bunu korumaya çalışıyorum ve eğitimlerde tek y amacım çalışanın risk algı düzeyini hep yukarda tutmak ve davranış değişikliğini değiştirdiğinizde kazalar zaten otomatikman %90 de şükür ki bu doğrultuda faaliyetlerime tam gaz yılmadan devam de yılmayın arkadaşlar, odaklanmanız gereken asıl konuyu asla ikinci plana atmayın.
kamuda iş güvenliği uzmanı ücretleri 2020