☁️ Haset Etmek Ile Ilgili Hadisler Ve Ayetler

HadisiŞeriflere baktığımız zaman, Efendimiz, kanaat edenin ve haset etmeyenin kurtuluşa ereceğini, imanla hasedin yan yana bulunmayacağını, hasedin iyilikleri bitireceğini zikretmiştir. Konumuzla ilgili Sevgili Peygamberimizin bizlere aktarmış olduğu hadisler şöyledir. Allah (c.c.) anne ve baba kâfir olsalar dahi onlara iyilik yapılmasını ve itaat edilmesini fakat bu itaatin mutlak değil sınırlı, mukayyed bir itaat olmasını emretmiştir. Eğer anne ve baba çocuklarına şirki, haramı ve küfrü yani masiyeti emretmiyorsa, bu sürede onlara itaat edilmelidir. Konu ile ilgili Kur’an-ı Kerim’de İnsanlar arasında güvensizlik meydana getirecek bir davranış olan yalan ve hileden kaçınmalı ve uzak durmalıyız. Haset etmek Haset edilen kimse, senin zulmüne uğramış, bir mazlumdur. Hele haset edip çekiştirir, kötülüklerini söylersen, bunlar senin ona verdiğin hediyelerdir. Hep onun ekmeğine yağ sürmüş oluyorsun. Nazarve haset hakkında Hadisler; Zübeyr ibni avvam (r.a) efendimizden rivayetle Sizden önceki ümmetlerin hastalığı haset ve buğz dur. Allah'a yemin ederim ki sizler inanmadıkça cennete giremezsiniz birbirinizi sevin selamı aranızda yayınki dostluk sevgi yeşersin. Ayetlerve Hadisler. Yorum Yok. AYET: Ey iman edenler! Özü sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, onu etraflıca araştırıp inceleyin! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da sonra yaptığınız şeye pişman olursunuz. (HUCURÂT-6) İNİŞ (NUZUL) SEBEBİ: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) müminlerden Velid bin Ukbe’yi Beni Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Hasetten sakının. Çünkü ateşin odunu yakıp tükettiği gibi haset de iyi amelleri yakar, bitirir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 44; İbn Mâce, Zühd, 22) Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir insanın kalbinde iman ile haset bir arada AYETLER – “Yalnızca Allah’a kulluk edin ve O’ndan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayın. Ana babaya yakın akrabaya, yetimlere, muhtaçlara kendi çevrenizde olan yakın komşulara ve uzak komşulara, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve elinizin altındaki hizmetçi ve işçilere iyilik yapın iyi davranın.” (Nisa Buayet ve öğütleri ancak olgun akıl sahipleri düşünürler. (Bakara-269) (5) Onun içindir ki, kendisine hikmet, faydalı ilim verilen ve o ilim ile hüküm veren kulları dünya ve ahirette menfaatine olan hususlarda irşad etmek suretiyle onlara öğreten bir adama haset etmek ve onunla yarışmak caizdir. Ayet Meali: Hükmünü yerine Dinimizislamın gözünden manevi hastalıklara; farkındalık oluşturma, durum tespiti ve çözüm yolları; Haset etme ile ilgili ayetler, Haset etme ile ilgili hadisler, Haset etme ile ilgili alimlerin sözleri Yine İmam-ı Şafi’nin hasetlikle ilgili güzel bir sözü var: “Bütün insanları idare ettim ancak hasetçiyi edemedim. Hasetnedir ve Hasetten nasıl kurulunur? Haset ile ilgili ayetler ve Haset ile ilgili hadisler bu sayfada derledik. İşte Haset hakkında bilgi. Haset, bir kimsenin hayırlı bir işi veya evi, malı, mülkü, ilmi olsa, o kimseden bunların gitmesini, onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Diğer bir deyişle; Çekememezlik anlamına gelen haset, gizlenen ve açığa vurulmak Hileile ilgili ayetler Hile ayetleri oku, kuran meali dinle. Al-i İmran Suresi, 120. ayet: Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır. Ragıbel-İsfehani’nin beyânına göre Haset, bir nimetin hak sahibinden yok olmasını temennidir. Çoğunlukla o nimetin kaybolmasına çalışmakla da beraber olur. Rivayet olunmuştur ki mümin gıbta eder, münâfık haset eder. Kamus'un ve diğerlerinin beyanına göre de, o nimetin kendisine dönmesini isteyip istememekten daha geneldir. gnSCc0. Tüm hayırları tüketen kötülük Haset Kişinin kendisinden başkasında bulunan nesne, eşya ve imkanları kıskanması olarak bilinen haset, kalbin hastalıklarından bir hastalıktır. Haset insanı içten içe çürüterek dini ve sosyal yaşantısını ilk elden etkiler. Hasetten kurtulmanın yolu ise İslamiyet'e sımsıkı sarılmak ve Allah Teala'nın hoşuna giden amellerde bulunmaktır. Giriş Tarihi 1127 Güncelleme Tarihi 1202 1 10 ▫ Başkasına ait olan imkanları, eşyaları ve şeyleri kıskanmak olarak tarif edilen haset, kalbin bilinen en büyük hastalıklarından biridir. Çok kötü bir eylem olan haset, istenilen nesnenin karşıdaki kişinin elinden alınması ile ortaya çıkan manevi bir haz durumudur. ▫ Haset temelde bir duygu ve niyet meselesi olmakla beraber başkasına yöneldiği için esasında bir kul hakkı ihlalidir. Haset insanların fıtratında olan bir kötü huydur. Zikir hakkında ayetler 2 10 Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeylerden dolayı insanlara haset mi ediyorlar? Oysa İbrâhim soyuna da kitabı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir hükümranlık bahşettik. Nisâ Suresi Nisâ Suresi dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Nisâ Suresi - 54. Ayet Tefsiri Yahudiler de Muhammed Mustafa gibi Hz. İbrâhim soyundan gelmektedirler. Allah Teâlâ bu büyük Peygamber'in soyuna peygamberlik, saltanat yönetim yetkisi ve hikmet gerçeğin ve adaletin bilgisi vermeyi vaad etmiş, bu vaadini de yerine getirmiştir. Yahudiler İsrâiloğulları bu nimetlerin kadrini bilememiş, nankörlük, bencillik ve cimrilik etmiş, bu davranışların cezasını da zillet içinde sürünerek ve oradan oraya sürgün edilerek görmüşlerdir. Tefsirin devamını okumak için tıklayın Kur'an-ı Kerim'e göre doğru kişilerin özellikleri nelerdir 3 10 📍 İbn Mes'ud RA anlatıyor "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki "Şu iki kişi dışında hiç kimseye gıbta etmek caiz değildir Biri, Allah'ın kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolda sarfeden zengin kimse." Buhari, İlim 15 / Müslim, Salatu'l Musafirin Efendimizin SAV hadislerini Riyazüs Salihin'den okumak için tıklayın ▫ Burada kastedilen mana gıptadır. Gıpta etmek olumlu haset olarak anlaşılabileceği gibi olumlu, müspet bir özelliği elde edilen yapılan kalbi istek olarak da anlaşılabilir. Mutaffifin suresinden Müslümanlara öğütler 4 10 ▫ Haset duygusunu yok etmek ve yahut kontrol altına etmek nefsin tezkiye ve terbiyesine bağlıdır. Kişinin bunun dışındaki tüm çabaları nefis karşısında sönük kalır. ▫ Düşmanlık, kinlenmek, kıskançlık, tutku, bağımlı olmak, çirkinlik gibi sebepler haset duygusunun temelinde bulunur. İnsan bu duygulara uyarak başkalarına haset eder. Allah'ın oruç ibadetine yüklediği 6 hikmet Muhterem Müslümanlar !Yüce Dinimiz İslam, emir ve yasaklarıyla fert ve toplumun dünyevi ve uhrevi huzur ve saadetini hedeflemiş, bu amaçla hırsızlığı, yalan söylemeyi, hile yapmayı, ticaret ve alış-verişte eksik ölçme ve eksik tartmayı haram hususta Cenab-ı Hak Mutaffifin Süresinde şöyle buyurmaktadır“Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar, insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. Fakat kendiler onlara bir şey ölçüp yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartlar. Onlar büyük bir gün, insanların, alemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için, diriltileceklerini sanmıyorlar mı? 1”Değerli Müminler!Mümin; kazancının helal olmasına, kazanırken de başkasının hakkına tecavüz etmemeye özen göstermeli, yaptığı işi ibadet şuuru içinde dürüstçe yapmalı, aldığı ücretin helal olmasına dikkat Peygamberimiz, ticaret ahlakı ile ilgili prensipleri ortaya koyarken, ticarette haksız rekabeti, satışı kızıştırmak için alıcıymış gibi davranmayı, hileli artırımda bulunmayı yasaklamış; gerçeği gizleyip yalan söyleyerek yapılan alış-verişin bereketini Allah Tealanın yok edeceğini Doğru sözlü ve güvenilir tüccarı; doğru ve güvenilir tacir ahirette, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir’ hadisi ile övmüş; müşterinin gafletinden veya bilgisizliğinden faydalanıp, onu aldatanı da şiddetle ikaz bir gün pazarı dolaşırken bir yiyecek yığınına elini daldırmış, eline ıslaklık gelince; Nedir bu? diye sormuş, bunun üzerine satıcı yağmur yağmıştı, ondan dolayı ıslandı diye cevap verince, Peygamberimiz, Niçin o ıslak tarafı halkın görebilmesi için üste getirmedin? diye mukabelede bulunduktan sonra; “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır. Aziz Müminler!Öyleyse dünya hırsına kapılmadan helalinden kazanıp çoluk çocuğumuza temiz rızk, helal lokma yedirelim. Özümüz, sözümüz, ticaretimiz, sanatımız, ortaklığımız, dostluğumuz, arkadaşlığımız hep dürüstçe olsun. Dünyamızda, ahiretimiz da mamur olsunKaynak Diyanet İşleri Başkanlığı / Minberden Öğütler / bkz 255-2561- Mutaffifin Süresi 1-6 ayet Berat gecesi ile ilgili ayet ve hadisleri haberimizden sizlerle paylaşıyoruz. Müslüman aleminin en fazla değer verdiği gecelerden biri olan Berat gecesi gecesi hakkındaki bilgileri ve hadislerden açıklamaları buradan inceleyebilirsiniz. İşte Berat gecesi hadisleri ve kapsamlı açıklamalar. Abone Ol Haber Merkezi 20 Mayıs 2016, 2312 Son Güncelleme 16 Mayıs 2022, 1315 Diğer Berat kandili ile ilgili ayet ve hadisler Berat gecesi ile ilgili ayet ve hadisleri öğrenmek isteyenler haberimizden faydalanabilirler. Mübarek üç aylardan Şaban ayının 15. gecesine denk gelen Berat gecesi ile ilgili merak edilen bilgileri sizlerle paylaşıyoruz. Berat gecesi bu yıl 21 Mayıs 2016 gününe denk geliyor. Bu anlamlı gece ile ilgili hadisleri buradan MESAJLARIBerat Gecesi Nedir?Allah Teâlâ bu gece af kapılarını açar; bu gecede mü`minler affa uğrarlar ve günahlarından tevbe ettikleri taktirde temizlenirler. Bu gecede, bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanıp, ifası için Cenab-ı Hak tarafından meleklere verilir. Bu geceye has bir ibadet yoktur. Gecesini ibadet ve dua ile, gündüzünü oruçlu geçirmek gecesi ile ilgili hadisler Sevgili Peygamberimiz “Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar kabul olur. Bunlar; Recep ayının ilk gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi, Cuma ve Bayram geceleridir” [1] buyurmuştur. Beraat gecesine 'Kefaret gecesi' de denilir. Bir hadis-i şerifte, "Kim bayram gecesini ve Şâban ayının on beşinci Berat gecesini ibadetle ihya ederse, kalplerin öldüğü günde o kişinin kalbi ölmez" [1] gecesi ile ilgili ayetBu gecenin, şu ayeti kerimede bildirilen gece olduğu يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ“O gecede her hikmetli iş, belirlenip hükme bağlanır.” [1][1]Duhan suresi ayet-4Bu gecenin bir adı da "Şefaat gecesi"dir. Bunun delili şu hadis-i şeriftir "Resûlullah Şaban ayının on üçüncü gecesi ümmetine şefaat etmek için dua edip yalvardı; kendisine, ümmetinin üçte birine şefaat etme izni verildi. On dördüncü gecesi yine dua edip yalvardı; bu sefer üçte ikisine şefaat etme yetkisi verildi. On beşinci gecesi bir daha yalvardı, bu sefer de, kaçak develer gibi Allah'tan kaçanlar dışında bütün ümmetine şefaat etme izni verildi." [2] Bu gecenin diğer bir ismi de "Mağfiret gecesi" dir. Şu hadis-i şerif buna işaret eder "Allah Teâlâ Şaban'ın on beşinci gecesi kullarına nazar eder ve yeryüzünde bulunanlardan şirk koşanlarla haset edenler hariç, bütün müminleri mağfiret eder." [3] Diğer hadislerde, bu affın dışında tutulanlar içinde, haksız yere cana kıyanlar, anne babasına asi olanlar, sürekli içki içenler ve akraba ile hukukunu kesenler de zikredilmiştir. Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre Resülullah Efendimiz şöyle buyurmuştur “Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi; şöyle dedi “Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı “Bu gece, Allah Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah Teala onları bağışlamaz. Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi "Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor "Ne mutlu bu gece rüku edenlere. İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu "Bu gece secde edenlere ne mutlu". Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu "Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu". Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu." Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu "Bu gece Müslümanlara ne mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın. Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak? Şöyle dedi "Ya Muhammed, Allah Teâlâ, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kişyii cehennemden azat eder." [1]İbn Mâce. [2]Ebû Davud. [3]İbn Mâce. [1]El-Feth'ül Kebir, II,92 ÖZGÜN Berat gecesinde okunacak dualar için tıkla- Kandil duaları ÖZGÜN Dini günler takvimi 2016 burada! Diyanet dini günler listesi ÖZGÜN Berat Gecesi önemi ve Berat Gecesinde yapılacak ibadetler ÖZGÜN 2016 Berat gecesi ne zaman? Berat gecesi ile ilgili bilgiler Kur`an-ı Kerim`de Beraat gecesiyle ilgili görülen âyetler şunlardır"Helâl, haram ve diğer hükümleri açıkça bildiren bu Kitab`a yemin ederim ki, şüphesiz, biz onu mübârek bir gecede indirdik. Gerçekten biz. sonuçta karşılaşılacak tehlikeleri haber vericileriz. O öyle bir gecedir ki her hikmetli iş, nezdimizden sadır olan bir emir ile o zaman ayrılır" ed-Duhân, 44/2-6.Alimlerin çoğunluğu bunun "Kadir" gecesi İkrime ile bir grup bilgin de "Beraat" gecesi olduğunu söylemişlerdir. Çoğunluk şu delillere dayanmıştır Cenab-ı Hak, Kadir sûresinde, Kur`an`ı Kadir gecesinde, bu âyette ise mübârek bir gecede indirdiğini beyan etmiştir. Eğer bu iki geceden kastedilen tek bir gece olmasaydı, çelişki doğardı. Allah Teâlâ, içinde Kur`an indirilen ayın Ramazan ayı olduğunu başka bir âyette de bildirmiştir el-Bakara, 2/185. Buna göre mübarek gecenin Şaban gecelerinden değil, ramazanın gecelerinden biri olması Hak, mübarek geceyi; "Onda her hikmetli iş ayrılır" diye nitelemiş, Kadir gecesi hakkında da; "Melekler ve Ruh`un bir emirden dolayı, Rablerinin izniyle. inmekte olduklarını" bildirmiştir bk. el-Kadr, 97/4. Bu "emir", o yıldan gelecek yıla kadar olan amel, rızık, hayat, ölüm gibi Allah`ın kazasıdır. İbn Abbas şöyle der "Cenab-ı Hakk`ın bütün kazaları Şa`ban`ın yarı gecesinde görevli meleklere teslim edilir". Bazılarına göre, Beraat gecesinde, emirlerin Levh-ı Mahfuzdan alınmasına başlanır. Bu gecede gelecek yıla rastlayan aynı geceye kadar olan olaylar takdir edilir ve bu "kadir" gecesi bitirilir. Rızıklara ait olan takdirler Mikâil savaş; zelzele, yıldırım ve musîbetlere ait olanlar da Azrail bildirilir. Diğer yandan, Beraat gecesine ait beş haslet şunlardır 1 Her önemli iş bu gecede ayırdedilir. 2 O gecedeki ibadetin fazileti büyüktür. 3 İlâhi rahmet yayılır. 4 Mağfiret gecesidir. 5 O gece, Rasûlüllah şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Çünkü, Hz. Muhammed Şaban`ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, ondördüncü gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, onbeşinci gece yine talep etmiş, bu gece şefaatın tamamı ihsan edilmiştir. Bu şefaatten mahrum olanlar, devenin ürküp kaçtığı gibi Allah`tan kaçanlardır bk. er-Râzî ve Ebussuud Efendi Tefsirleri, ed-Duhân Sûresi 3. ve 4. âyetlerin tefsiri; Hasan Basri Çantay, Kur`ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim, İstanbul 1959, III, 904, 905.Beraat gecesi hakkında Allah elçisi şöyle buyurmuştur"Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü I5. günü oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ Keyfiyeti bizce meçhul bir halde dünyaya en yakın göğe inerek o andan fecir oluncaya kadar Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. Bir bela ile mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yokmu? Böyle olan yok mu? Buyurur İbn Mâce, H. no 1388.Diğer bir hadiste de şöyle buyuruyor "Şüphesiz Allah Teâlâ Şaban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya keyfiyyeti bizce meçhul bir şekilde iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları veya günah sahiplerini bağışlar" İbn Mâce, H. no 1389 Rabbim bu geceye kavuşmayı bizlere nasip etsin gecesi ile ilgili ayet ve hadisleri haberimizden sizlerle paylaşıyoruz. Müslüman aleminin en fazla değer verdiği gecelerden biri olan Berat gecesi gecesi hakkındaki bilgileri ve hadislerden açıklamaları buradan inceleyebilirsiniz. İşte Berat gecesi hadisleri ve kapsamlı açıklamalar. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz. Haset, kıskançlık ve bencillik ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin haset, kıskançlık ve bencillik konuları hakkındaki bazı hadisleri...Peygamber Efendimizin haset, kıskançlık ve bencillik ile ilgili hadis-i şerifleri... HASET, KISKANÇLIK VE BENCİLLİK HAKKINDA HADİSLER Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Zandan uzak durun. Zira zan, sözün en yalanıdır. Birbirinize kulak misafiri olmaya çalışmayın, birbirinizin özel hâllerini araştırmayın, birbirinizle üstünlük yarışı içine girmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun.” Müslim, Birr, 28 *** Enes b. Mâlik’in bildirdiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin ederim ki bir kişi iyilik namına kendisi için istediğini, Müslüman kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.” Nesâî, Îmân ve şerâiuh, 19 *** İbn Mesut’un işittiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur “Ancak iki kişiye gıpta edilir. Bunlar, Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayan kimse ile Allah’ın kendisine verdiği ilim ve hikmete göre karar veren ve onu başkalarına öğreten kimsedir.” Buhârî, Zekât, 5 *** Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Bir kulun kalbinde iman ile haset bir arada bulunmaz.” Nesâî, Cihâd, 8 *** Enes b. Mâlik diyor ki Resûlullah bana şöyle buyurdu “Yavrucuğum! Kalbinde herhangi birine karşı zerre kadar bir aldatma, bir samimiyetsizlik hissi bulunmadan sabahlayabilecek ya da akşamlayabileceksen, bunu yap! Yavrucuğum! İşte bu benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimi yaşatırsa, beni sevmiş demektir. Kim beni severse, cennette benimle birlikte olur.” Tirmizî, İlim, 16 *** Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurmuştur “Sizden biri, mal ve yaratılış bakımından kendinden daha üstün kılınan kimseyi baktığında, kendinden daha aşağıda olana da baksın!” Buhârî, Rikâk, 30; Müslim, Zühd, 8 *** Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur “Hasetten sakının! Çünkü ateşin odunu yediği gibi haset de iyi amelleri yer bitirir.” Ebû Dâvûd, Edeb, 44; İbn Mâce, Zühd, 22 İslam ve İhsan GÜNÜMÜZE VE ÖNÜMÜZE IŞIK TUTAN AYETLER VE HADİSLER AYET Ey iman edenler! Özü sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, onu etraflıca araştırıp inceleyin! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da sonra yaptığınız şeye pişman olursunuz. HUCURÂT-6 İNİŞNUZUL SEBEBİ Peygamber Efendimiz müminlerden Velid bin Ukbe’yi Beni Mustalik kabilesine zekât memuru olarak görevlendirir. Bunu duyan kabile eşrafı Peygamber’in elçisine hürmet çin onu hep beraber karşılamak isterler. Velid’le bu kabile içinden bazıları arasında cahiliye döneminden kalma bir husumet vardır. Bu kuruntuyla Velid, Beni Mustalik kabilesinin niyetini anlamadan kendisini öldürmek için toplandıkları, toplanacakları vesvesesiyle oradan kaçar. Dönünce Peygambere ”Ey Allah’ın Resulü, onlar zekat vermek istemediler ve hepsi silahlanıp beni öldürmek istediler, ben de aralarından kaçtım” der. Bu duruma üzülen Peygamberimiz kabilenin üzerine bir ordu göndermeyi düşünür. Bunu haber alan Beni Mustalik kabilesinin ileri gelenleri olayın gerçekliğini bildirmek için bir heyet göndererek durumu Peygamberimize anlatırlar. Kendilerinin Peygambere ve elçisine hürmeten toplanarak zekatlarını vermek için elçiyi karşılamak istediklerini fakat elçinin kendilerini görünce panikle kaçtığını ve bu duruma anlam veremediklerini belirterek gerçeği ortaya koyarlar. Velid’in yanıltıcı yanlış beyanda bulunması ve bu yüzden az daha müslümanlar arasında yanlış anlamaların, düşmanlığın oluşacak olması Allah Resulünü üzer. Bu olay üzerine Allahu Teâlâ bu âyeti indirir. Burada emredilen; 1- Haber, bize yakın bizden birisinden gelmiş olsa bile tarafgirlik duygusuyla hemen inanmamamız, temkinli olmamız. 2- Yanlış, hatalı, eksik, ilaveli yada doğru olsa bile tek taraflı anlatıma güvenmememiz karşı tarafı da dinlememiz , 3- Hemen inanıp o inançla acele hüküm vermememiz gerektiğidir. Bizim kul olarak görevimiz; annemiz, babamız, kardeşimiz, eşimiz, yakın arkadaşımız dahi gelse bir kişi yada olay hakkında bir duyum alıyorsak Allah ın bu emrine uyup haberi araştırmak, doğrusunu öğrenmektir. Peki bize anlatılana araştırmadan olduğu gibi inanırsak ne olur? 1- Karşı taraf hakkında su-i zan etmiş oluruz. Su-i zan etmek haramdır. İslam’da bir kişi hakkında bilmeden sormadan peşin hüküm ön yargı sahibi olmak, mümin kişi hakkında kötü iş yaptığını düşünmek, müslümanın müslümana su-i zan etmesi yasaklanmıştır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez. [Buhari, Müslim] 2- Eğer gelen haber yanlış eksik yada yanıltıcı biçimde ilaveli ve değiştirilmiş ise bu bir iftiradır. İftira da büyük günahlardandır ve haramdır. Genelde insanlar kendi nefislerine uygun gelen yönüyle haberi iletirler. Duygu , düşünce ve davranış olarak kendini haklı gösterecek kısmı anlatır, kendi haksızlığı ile ilgili kısma değinmez ya yüzeysel geçer ya es geçer. Karşı tarafın haklılığı ile ilgili kısma ise hiç değinmeyerek insanları yanıltır. Yada olayın bir kısmını eksik olarak doğru aktararak yanlış bir algı oluşturmak ister. Örneğin, iki alim düşünelim. Haberde 1. alimin okuduğu kitapların % 50 sinin dini ilimlerle ilgili olduğu 2. alimin okuduğu kitapların ise ancak % 25 inin dini ilimlerle ilgili olduğu belirtilir. Bu haber doğrudur ve insanlarda şöyle bir algı oluşturur. 1. alim 2. alime göre dini konularda daha yeterli ve uzmandır. Bu haber doğrudur ama oluşturduğu algı yanlıştır. Zira eksik doğru bilgi, yanlış bir algı oluşturmuştur. Aslında 1. alim toplamda 100 kitap okumuş ve bunun % 50 si yani 50 tanesi dini ilimlerle ilgilidir. 2. alim ise toplamda 1000 kitap okumuş ve % 25 i olan 250 tanesi dini ilimlerle ilgilidir. Dolayısı ile aslında 2. alim hem dini bilgilerde daha fazla kitap okuduğundan bu konuda daha yeterli hem de daha çok kitap okuduğundan aslında daha entellektüeldir. İşte haber doğru bile olsa eksik ve yanlı aktarıldığından karşı taraf ile ilgili iftira atmış olur ki iftirada büyük günahlardan biridir ve yukarıdaki ayet bu hususa da dikkat çekiyor. Bu durumda iftira haberine inanıp ortak olarak bizde bu büyük günaha ortak olmuş oluruz. 3- Son ihtimal diyelim ki söylenilenlerin anlatılanların tüm haberin hepsi eksiksiz objektif ve doğru olsun. Kuran aslında bu ihtimallerin hiçbirine değinmiyor, ne ihtimal olursa olsun gelen haberi araştırmamızı emrediyor. Allah ın bu emrine uymadık, denilene olduğu gibi anandık ve denilen de olduğu gibi doğru çıktı diyelim. Bu bizim Allah ın haberi araştırın emrine uymadığımız gerçeğini değiştirmez. Buradan zaten emre uymadığımız için günaha girmiş oluruz. Bununla beraber haber gerçek eksiksiz, ilavesiz, tek yönlü, nefsani olmasa tamamen doğru çıksa bile eğer genel toplumu ilgilendiren insanların faydasına olan bir haber değil sadece kişilerle ilgili ise ve kendisinden bahsedilen kişi bu konuşmayı duyduğunda rahatsız olacak, hoşnut olmayacak üzülecekse ki hiç kimse kendisi ile ilgili kötü zanna sebebiyet verecek bir konuşmadan hoşnut olmaz. O zamanda kişinin gıybeti yapılmış ve bizde bu gıybete ortak olmuş ve bir günah daha işlemiş oluruz. Zira gıybet hem Kur an da hem sünnette haramdır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın, arkasından çekiştirmeyin, gıybet etmeyin. Kim ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Bu tiksindiricidir. O halde Allah’tan korkun. [Hücurat 12] Peki Gıybet Nedir ? Hz. Ebu Hüreyre anlatıyor “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki “Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?” “Allah ve Resûlü daha iyi bilir!” dediler. Bunun üzerine “Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam “Ya benim söylediğim anda varsa, Bu da mı gıybettir?” dedi. Aleyhissalatu vesselam “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda iftirada bulundun demektir.” Ebu Davud, Edeb 40, 4874; Tirmizi, Birr 23, 1935; Müslim, Birr 70, 2589. Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Kişi zina edip tevbe eder de, [bir daha yapmazsa], Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder. Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz. [İbni Ebid-Dünya, Deylemi, Taberani, Beyheki, Tergib ve Terhib, İ. Şarani, İ. Gazali] Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler; bizleri birbirimizden soğutacak, toplumsal ve bireysel düşmanlıklara, kişiler ve toplumlar hakkında su-i zanlara sebebiyet verecek söz ve davranışlardan hep men etmiştir. Kur’an ın vermek istediği ana mesaj ana fikir budur. Malesef biz müslümanlar olarak bu ana mesajı pek anlayabilmiş değiliz. Bir menkıbe Bir âlim talebelerine Şafii mezhebinde alametlere bakarak kesin karar verilmez. Mesela bir köpeğin burnunda yoğurt bulaşığı varken evden çıktığı görülse, eve girince yoğurt çanağında köpeğin burnu kadar iz görülse, kesin olarak bu yoğurdu köpek yedi denemez der. Talebenin biri, içinden Bu kadarı olmaz diye hocasına itiraz eder. Hocası, o gence, bir koyun kesip getirmesini söyler. O da koyunu keser. O arada sıkışır, evin kenarındaki ormanlığa kolları sıvalı ve kanlı bıçakla gidip hacetini def eder. Zaptiyeler, yeni öldürülmüş bir adamın katilini ararken bunun eli kanlı bıçakla ormana kaçtığını görürler. Hemen bunu yakalayıp getirirler. O gece karakolda kalır. Sabah mahkemeye çıkınca, hakim, Bu genç, eli kanlı bıçakla kaçarken görülmüşse de, Şafii’de alametlere bakarak kesin hüküm verilmez. Bu genci serbest bırakın diye karar verir. Genç, hocasına yaptığı suizannın cezasını çektiğini anlar. Bir hikaye Dağ evinde, kocası yeni ölmüş tek başına yaşayan hamile bir kadın, kendisine arkadaş olması için dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Evcil bir hayvan haline gelir. Bir süre sonra kadının çocuğu doğar. Gelincik zarar vermesin diye çok dikkat eder. Bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve koşarak gelir. Gelinciği kanlı ağzındaki kanları yalarken görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır, hemen öldürür. O sırada içerden bebeğin ağlaması duyulur. Anne odaya girer. Odada beşiğin içindeki bebeğin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür. Suizannını gerçek gibi başkasına söylemek de, yani söz taşımak da daha kötüdür.

haset etmek ile ilgili hadisler ve ayetler